Hidrojen Teknolojileri Derneği Başkanı Prof. Dr. İbrahim Dinçer, ülkemizin 7 bölgesinde hidrojen üretimi için gerekli olan yenilenebilir enerji kaynaklarını bulunduğunu ifade ederek, yapılan çalışmalara bakıldığında ülke genelinde oluşturulacak hidrojen çiftliklerinde rüzgâr, jeotermal, güneş ve hidroelektrik gibi pek çok temiz kaynak ile sağlanacak elektrik üretimiyle yıllık 615 milyon ton hidrojen üretebilme potansiyeline sahip olduğumuza dikkat çekti. Dinçer, kilogramı 1 dolar bile olsa bu kaynağın 615 milyar dolar ile ülke ekonomisine katkıda bulunulacağını hesapladıklarını belirtti.
Hidrojen Teknolojileri Derneği Başkanlığını yürüten Prof. Dr. İbrahim Dinçer, Rusya ve Ukrayna savaşı nedeniyle hem ülkemizi hem de dünyayı etkileyen enerji krizi ile birlikte iklim değişikliğinin de ülkeleri alternatif enerji kaynaklarına yönelttiğini ifade ederek, hidrojenin çevresel ve ekonomik öneminin arttığına dikkat çekti.
Küresel piyasalarda hidrojenin kilogram fiyatının yeşil hidrojen için 5-6 dolar fosil kaynaklar ile üretilen hidrojen için ise 2-3 dolar seviyelerinde olduğunu belirten Dinçer, Türkiye’nin yıl bazında 615 milyon ton hidrojen ürettiği varsayılır ise, kilogramı 1 dolar dahi olsa 615 milyar dolarlık bir ekonomik katkının söz konusu olduğunu ifade etti.
Dernekleri tarafından yapılan çalışmalar sonucunda hidrojenin Türkiye için önemini ortaya çıkardıklarını belirten Dinçer, ülkemizin 7 bölgesinde hidrojen üretimi için gerekli olan yenilenebilir enerji kaynaklarını bulunduğunu ifade etti. Dinçer, oluşturulacak hidrojen çiftliklerinde rüzgâr, jeotermal, güneş ve hidroelektrik gibi pek çok temiz kaynak ile sağlanacak elektrik üretimiyle yıllık 615 milyon ton hidrojen üretebilmek potansiyeline sahip olduğumuza dikkat çekti. Türkiye’nin yıl bazında yeşil hidrojen tüketiminin 200-300 milyon ton olması durumunda kalan miktarın bölge ülkelerine ihraç edilebileceğini dile getiren Dinçer, ülkemizin ekonomi ve enerji güvenliği doğrultusunda enerji altyapısına hidrojeni entegre edecek değişiklikleri hayata geçirmesi gerektiğini söyledi.
Hidrojen ekonomik gelişim için itici güç
Ülkelerin büyüme politikalarının yeşil ve dijital dönüşüm unsurları etrafında şekillendiğine dikkat çeken Dinçer, pandemi sonrasında yapılan toparlanma planlamalarında iklim değişikliği ile mücadele ve temiz enerji üretimi gibi konuların üst sıralarda yer aldığını ifade etti. Türkiye’nin de benzer süreçleri hayata geçirebilmesinin mümkün olduğunu belirten Dinçer, ülkenin ekonomik denkleminde hidrojenin doğru kullanılmasının refah ve gelişim adına itici bir güç olduğunu vurguladı.
Hidrojen döngüsel ekonomi için bir enerji taşıyıcısı
Karbondan arındırılmış ve tüm ürünlerini maksimum verim ile kullanmak isteyen ülkeler, hidrojenin farklı sektörlerde etkin kullanımına yönelik teknolojiler hakkında çalışmalar yapıyorlar.
Hidrojen önemli bir enerji taşıyıcısı olarak değerlendiriliyor ve doğada doğrudan elde edilemeyen madde pek çok yöntem ile farklı enerji kaynaklarından üretiliyor. Hidrojen üretimden dağıtıma kadar tüm süreçleri hidrojen çiftliklerinde tamamlıyor. Bu çiftlikler yenilenebilir enerji kaynaklarından temiz enerji üreterek oldukça verimli şekilde çalışıyor.
Türkiye’de de rüzgar enerjisi ile entegre edilebilen hidrojen enerjisi çalışmalarına büyük hız verildi. Dünya genelinde ise temiz enerji kaynaklarından hidrojen üretimi yapılabilmesi adına projeler bulunuyor.