Net-Zero Olmayan Kaybeder

Kurumların atmosfere saldıkları sera gazı miktarıyla, salınmasını engelledikleri emisyon miktarının eşit olma halini tarif etmek için kullanılan “net-zero” terimi iklim değişikliğiyle mücadele hedefleri içinde ön plana çıkan stratejiler arasında yer almaktadır. Bugün birçok şirket “iklim dönüşümü” faaliyetlerinde “net zero” stratejisini benimsemektedir.

Dünyanın en büyük sürdürülebilir yatırım şirketleri arasında yer alan ABD merkezli Blackrock’ın Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Larry Fink, yatırım yaptığı şirketlerin CEO’larına yönelik verdiği mesajda iklim dönüşümünün bu türden risklerini yönetmekte mahir olan şirketlerin tarihi bir yatırım olanağı sunduğunu belirtti. Özellikle hisseleri işlem gören şirket yöneticilerinin bu dönüşümün şirketlerinin hisse fiyatını nasıl etkileyeceğini göz önünde bulundurması gerektiğini belirten Larry Fink, kendini net zero ekonomiye fiilen hazırlama çalışmalarını yürütmeyen şirketlerin iş değeri ve hisse değeri açısından zor duruma düşebileceği yönünde şirketleri uyardı.

 

Son yıllarda sürdürülebilir yatırıma ilginin giderek artmasıyla birlikte borsa yatırım fonları ve yatırım ortaklığı fonlarında sürdürülebilir varlıklara yönelim gözle görünür biçimde yükseliyor. 2020 yılı Ocak-Kasım ayları arasında bu fonların sürdürülebilir varlıklara yaptığı yatırımların 2019’un tamamına kıyasla %96 artarak 288 milyar USD düzeyine ulaştığını belirten Larry Fink, sözlerine şöyle devam etti: “Yakın geçmişte iklim-farkındalığı odaklı bir yatırım portföyü oluşturmak sadece büyük ölçekli yatırımcılar için mümkün olan sancılı bir süreçti. Ancak sürdürülebilirlik endeksi yatırım olanaklarının oluşmasıyla birlikte iklim değişikliği risklerini yöneten şirketler yönündeki sermaye yatırımlarında çok büyük bir ivmelenme gerçekleşti.”

Yatırım camiasının net-zero ekonomi konusundaki ısrarı ülkelerinde paralel politikalar oluşturmasında önemli bir etki üretmektedir. 2020 yılında AB, Çin, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerin sürdürülebilirlik politikalarında çıtayı yükseltmeye devam ettiği görülürken bu durum küresel ekonomi üzerinde de etkili olmaktadır.

Fink, “dönüşüm hızlandıkça, doğru ifade edilmiş uzun vadeli stratejiler benimseyerek net-zero ekonomiye dönüşüme ayak uydurmaya yönelik net planları bulunan şirketlerin yatırımcı gözünde daha büyük bir itibar kazanacağını, bu yönde ilerlemeyen şirketlerin ise yatırımcı gözünde kaybedecekleri kredibiliteleri nedeniyle iş değeri ve şirket değerlemesi bakımından zorluklar yaşayacağını” belirtti.

Küresel ölçekte net-zero hedefinin tutturulması için tüm ekonomide bir dönüşümün yaşanması gerektiğini belirten Larry Fink, şirket yönetimlerinin bunun için gerekli teknolojik inovasyon ve uzun vadeli planlamanın gerçekleştirilmesine yönelik liderlik göstermesi ve ilgili paydaşlarla ortaklıklar kurması gerektiğini vurguladı.

Kaynak

Bir yanıt yazın