Dr. Öğr. Üyesi Hasan Çiçek, az sayıdaki insanın özellikle metropol alanlarda geri dönüşüm konusuna daha hassas bir tutum sergilediğine dikkat çekerek, “Ancak küçük şehirlerde, kasabalarda ve köylerde, bu hassasiyetin daha düşük olduğuna şahit oluyoruz,” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Endüstri Mühendisliği öğretim üyesi olarak görev yapan Dr. Çiçek, geri dönüşüm farkındalığıyla ilgili önemli bilgiler paylaştı.
Çevre kirliliğinin ana nedenlerinden biri olarak atıkların ekonomiye geri kazandırılmasını gösteren Dr. Çiçek, “Atıklar hem evsel hem de endüstriyel kaynaklı olabilir. Bu atıklar sadece ekonomimize zarar vermekle kalmıyor, aynı zamanda çevre kirliliğine de yol açıyor. Hatırlamalıyız ki, yaşadığımız bu dünya bize büyüklerimizden miras kaldı ve biz de temiz ve yaşanabilir bir çevreyi çocuklarımıza aktarmalıyız. Geri dönüşüm, oluşan kirliği azaltarak bu hedefe katkı sağlıyor,” şeklinde konuştu.
Çabalar yetersiz kalıyor
Geri dönüşüm konusundaki toplumsal bilinci de değerlendiren Dr. Öğr. Üyesi Hasan Çiçek, “Toplumumuz maalesef geri dönüşüm konusunda çok bilinçli değil. Çevremize, sokaklara, oturduğumuz sitelere, parklara baktığımızda bu eksikliğimizi rahatlıkla görebiliyoruz. Gelişmiş Avrupa ülkelerine gidenler bilir, sokakta, parkta bir çöp göremezsiniz. Son yıllarda geri dönüşüm konusunda gerek hükümet nezdinde gerek yerel yönetim ve sivil toplum örgütlerince farkındalık yaratma çabaları görülüyor. Ancak bu çalışmaların yetmediği ve daha çok çalışmamız gerektiği de unutulmamalı.” diye konuştu.
Duyarlılığın artması gerekiyor
Bazı insanların özellikle büyük şehirlerde geri dönüşüm konusunda daha duyarlı davrandığına işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Hasan Çiçek, şöyle devam etti:
“Küçük şehirler ile kasaba ve köylerde ise bu duyarlılığın daha az olduğuna şahit oluyoruz. Örneğin belediye tarafından konulan farklı atık kutularının (evsel/plastik/cam) doğru bir şekilde kullanılmadığını gözlemliyoruz. Duyarlı vatandaşlarımızın artması gerekir. Bu konuda yerel yönetimlere, site yönetimlerine ve sivil toplum kuruluşlarına daha fazla iş düşüyor. Televizyon kanallarında bu konu daha çok işlenmeli.”
Okullarda eğitimler artmalı
Okullar, üniversiteler ve yerel yönetimlerin geri dönüşüm konusunda daha çok çaba göstermesi gerektiğine de vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Hasan Çiçek, “Eğer öğrenci su içtiği plastik bardağı yere atıyorsa demek ki kampanyalar etkin değil. Topyekûn bir seferberliğe ihtiyaç var. Başta ifade ettiğim üzere çevre kirliği hayatımızı direkt etkiliyor. Geri dönüşüm sayesinde bu konuda da yol almış oluruz. Okul ve Üniversitelerde bu konu daha çok işlenmeli ve öğrenci bilinci artırılmalı. Yerel yönetimler ise sitelere gidip vatandaşlarımızı eğitmeli.” dedi.
Teknolojik yatırımlar teşvik edilmeli
Dr. Öğr. Üyesi Hasan Çiçek, öncelikle geri dönüşüm için ülke genelinde büyük bir kampanya başlatılması gerektiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu kampanyaya okullar, üniversiteler, hükümet, sivil toplum örgütleri tam destek vermeli. Atıkların geri kazanılması konusunda teknolojik yatırımların teşvik edilmesi, daha fazla girişimcinin bu yatırıma yönelmesi elzemdir. Yerel yönetimlerin de bu alana daha fazla kaynak ayırması da gerekir. Kanun, yönetmelik ve mevzuatlarda boşluk varsa bunların süratle giderilmesi gerekir. Ayrıca yeni teknolojik imkanlar kullanılmalı. Unutmayalım ki geri dönüşüm sektörüne yatırım yaptığımızda aynı zamanda yeni iş imkanları da yaratmış olacağız.”
Oluşan atık miktarı 109,2 milyon ton
Türkiye İstatistik Kurumu 2022 Atık İstatistiklerine göre, araştırma kapsamındaki imalat sanayi işyerleri, maden işletmeleri, termik santraller, organize sanayi bölgeleri (OSB) ve hane halklarında 2022 yılında 29,4 milyon tonu tehlikeli olmak üzere toplam 109,2 milyon ton atık oluştu. Toplam atığın yüzde 63,2’si satıldı veya lisanslı atık işleme tesislerine gönderildi. Atık işleme tesislerinde 133,2 milyon ton atık işlendi Atık bertaraf ve geri kazanım tesislerinde işlenen 133,2 milyon ton atığın 81,4 milyon tonu bertaraf edildi, 51,7 milyon tonu ise geri kazanıldı.