AB, 11,3 milyon ton atık topluyor. AB geri dönüşüm plastik sektöründe yaptığı yatırımlarla yüzde 17 kapasite artışı planlıyor. Türkiye gibi ülkeleri sistemin dışında bırakarak kendisine bağımlı kılmak istiyor.
AB’nin “Ambalaj ve Ambalaj Atıkları” mevzuatında revizyonlar yapıldı, hedefler konuldu. Amaç, 2030 yılına kadar ambalajlardan kaynaklanan sera gazı salınımını 43 milyon tona düşürmek.
Ambalaj sektöründeki ihracat krizi gıdaya sıçrayabilir
Dünyadaki plastiğin yüzde 40’ı, kâğıdın yüzde 50’si ambalajlar için kullanılıyor. Lüks markalardan satın aldığımız paketler Türk Hava Yolları’nın sürdürülebilir projelerini açıklayıp küçük bir ıslak mendil için ambalaj içinde ambalaj çıkan sözde çevreci uygulamaları.
Ortak noktaları “sözde sürdürülebilirlik.” 2023 küresel plastik pazarı 712 milyar dolar, geri dönüşüm plastik pazarı 67,3 milyar dolar. Türkiye Avrupa’nın ikinci plastik üreticisi, ihracatımızın yüzde 63’ü plastik ambalaj. Ambalaj pazarındaki 7,5 milyar dolarlık ihracatının yüzde 60’ı Avrupa’ya yapılıyor.
Türkiye geri dönüşüm ambalaj sektörü, altyapısını tamamladı, EFSA, geri dönüşüme yönelik onay verdiği Türk şirketlere Türkiye’den de bir kurumdan onay şartı koşarak süreci çıkmaza sürüyor. İhracat durma noktasına gelebilir. Sorun Çevre, Tarım ve Ticaret Bakanlıkları arasında dolaşıp duruyor, konu Ticaret Bakanına iletiliyor.
Bakan Ömer Bolat, ihracat kaygısıyla süreci hızlandırıyor. Şimdi gözler Tarım ve Orman Bakanlığı’nda, geri dönüşüm ambalaj işletmelerine verilecek onay sürecinin planlanmasında. AB Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Yönetmeliğine göre; AB pazarına sunulan tüm ambalajlar 2030 yılına kadar yeniden kullanılabilir ve geri dönüştürülebilir olmalı. Sorun sadece ambalajcıların ihracatı değil, Avrupa’ya ambalajda satılan her gıda ürünü risk altında.
Lobiciler Türkiye’yi çöp bataklığı yaptı
Avrupa’nın lobicileri Türkiye’nin önünü kesmek için basını kullanıyor. Greenpeace gibi çevre örgütleri 2020 yılında “Türkiye Avrupa’dan en çok çöp ithal eden ülke oldu” gibi raporlarla süreci körüklerken, aydın cehaletine kurban entelektüellerimiz de konuya destek veriyor.
Döngüsel ekonominin itici gücü geri dönüşüm
Dünyanın en önemli enerji, kimyasal ve hammadde şirketlerinden olan OMV ve Interzero Avrupa’nın en büyük ayıklama tesisi için ortaklık kurdu. Paboco, 2024 yılından itibaren yüzde 100 geri dönüştürülebilir kâğıt şişeler üretecek.
Almanya’daki Amager Bakke atık yakma tesisi her yıl 150 bin evi ısıtıyor, 63 bin evi aydınlatıyor. Almanya, çıkardığı “Bina Enerji Yasası” ile atıkların yakılmasından ortaya çıkan ısıyı, “yenilenebilir enerji kaynağı” olarak sınıflandırdı. Brezilya 2022 yılında satılan 390 bin ton alüminyum kutunun yüzde yüzünü geri dönüştürerek rekor kırdı. Geri dönüşümün liderleri yüzde 76,6 ile Slovenya ve Almanya. Türkiye yüzde 12 ile listenin sonlarında, çöplerimiz ilgiye muhtaç.
Dünya blockchain ile ambalajlarını takip ederken bizde işler handmade. Sokaklardaki tekerlekli mobil çuvallar, Müslüm Gürses tınılarıyla yerinde ayrıştırma yapıyor. Aktörler göçmenler, mülteciler. Sürecin hızlanması için; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin” daha sıkı uygulanması, atıkların toplanması ve ayrıştırılması gerekiyor. TÜRKAK’ın da konu ile ilgili bir kılavuz yayınlaması gerekiyor.
Yapay zekâ Türk ürünlerini tehdit ediyor
Yapay zekâ ChatCPG gibi programlarla ülkelerin marka imajları dizayn ediliyor. “En iyi domates İtalya’da yetişir” ya da “ T ü r k gıda ürünleri yüksek düzeyde pestisit içerir, Türk buğdayının genetiği değiştirildi” gibi algılarla endüstrilerde haksız rekabet, spekülasyon yaratılabilir. Avrupa işine geldiği gibi algıyı yönetiyor. GDO ürüne yasak getiren İtalya, plastik üreten şirketlerini korumak için tek kullanımlık plastiklerin yasaklanma sürecini onaylamıyor.
Guardian’ın haberine göre et endüstrisi; “Global Meat Alliance’a hazırlattığı bilimsel raporlarla” COP 28’deki onlarca konuşmacının sunumlarını destekleyerek “et çevreye zarar vermez, hatta faydalıdır” algısı yaratıyor. Velhasıl uygarlık, içindeki küpün şekline göre adalet, refah dağıtıyor. Silah üretenler savaş çıkarıyor, mutluluk satanlar, endişe yaratıyor. Her durumda bizi koruyacak yegâne güç bilim.