Çöplerin evde ayrıştırılmasını teşvik etmek için birçok ülke kendine has kurallar uygularken, Geri Dönüşümcüler ve Geri Kazanımcılar Derneği Başkanı Fatih Eren, Türkiye’de geri dönüşüm oranının yüzde 30’larda olduğunu söyledi.
Çöplerin evde ayrıştırılması Almanya’dan Japonya’ya, ABD’den Fransa’ya pek çok ülkede rutin olarak uygulanıyor. Bazı ülkelerde cezalarla caydırıcılık sağlanırken bazı ülkeler depozito sistemi veya vergide indirimlerle vatandaşlarını çöplerini ayrıştırmaya yöneltiyor.
Farklı ülkelerdeki çöp ayrıştırma süreçlerini değerlendirildiğinde, çöp ayrıştırma konusunda öncü ülkelerden Almanya’da, evlerde, yemeklerden kalan artıkların ve benzeri atıkların konulduğu bir kutu, kağıtlar için ayrı bir kutu ve geri kalan çöplerin konulduğu bir diğer atık kutusu olmak üzere üç ayrı kutu bulunuyor. Bunlara ek olarak plastikler ayrıca biriktiriliyor. Genelde evlerin önünde hanelere ait, kilitli çöp kutularının olduğu Almanya’da cam toplama konusunda ise ayrı bir süreç işliyor. Cam şişelerin dönüşümü için genel kullanıma açık, ortak konteynerlerin bulunduğu ülkede şişeler renklerine göre de ayrı konteynerlere atılıyor.
Plastik şişelerde depozito sisteminin uzun yıllardır uygulandığı ülkede, vatandaşlar pet şişelerini aldıkları markete geri götürüp, otomatlara geri yükleyerek karşılığında markette kullanabilecekleri bir bakiye elde ediyor. Belirli marketlerde cam şişeler için de benzer bir uygulama bulunuyor.
Hollanda’da sistem vatandaşları daha az çöp çıkarmaya yöneltiyor
Geri dönüşüm konusunda önemli ilerlemeler kaydetmiş Hollanda’da çöpler temelde, “plastik”, “kağıt”, “şişe” ve “geri kalan” olmak üzere dört ayrı kategoride ayrıştırılıyor. Bunun yanı sıra tekstil atıkları için de ayrı bir ayrıştırma yapılıyor ve bunun için belediyenin gönderdiği ayrı poşetler kullanılıyor. Müstakil evlerin bahçelerinden çıkan ağaç yapraklarının dahi doğal atık kategorisinde ayrıştırıldığı ülkede belediyeler farklı türlerdeki atığı farklı zamanlarda topluyor. Haftada bir gün gıda çöpü, iki haftada bir plastik çöpü, üç haftada bir de “geri kalan” kategorisindeki çöpler alınıyor.
Çöplerin ayrıştırılmaması halinde bir yaptırım olmamasına karşın “geri kalan” kategorisindeki konteynerlerin çok dolması sebebiyle insanlar sisteme ayak uydurmak zorunda kalıyor. Zira belediyelerin herkese belirli bir kapasitede çöp kutuları verdiği ülkede daha büyük bir çöp kutusu talep edilmesi halinde para ödemesi yapılmak zorunda. Hane başına çöp vergisinin de alındığı ülkede sistem insanları daha az çöp çıkarmaya zorluyor.
Japonya’da her atık türü ayrı günlerde toplanıyor
Japonya’da çöp ayrıştırma sistemi bölgeden bölgeye farklılık gösterse de çöpler genel olarak “yanan çöpler”, “yanmayan çöpler”, “geri dönüştürülebilir pet şişeler”, “cam şişeler” ve “konserve atıkları” gibi kategorilere ayrılıyor. Her kategori için belediyeler haftada bir gün ya da ayda bir gün olacak şekilde belirli günlerde çöp topluyor. Çöplerin ayrıştırılmadan bırakılması ya da yanlış ayrıştırılması halinde temizlik görevlileri poşetlerin üzerine uyarı etiketi yapıştırarak çöpü almadan gidiyor.
İsviçre’de tarihi geçmiş ilaçlar eczaneye geri götürülüyor
İsviçre’de çöpler “evsel atıklar”, “kağıt atıkları”, “plastik ve şişeler”, “pil ve elektronik atıklar” olmak üzere dört ayrı kategoride ayrıştırılıyor. Renklerinin belediyeden belediye göre değiştiği çöp poşetleri yine o belediyenin sınırları içerisinde temin edilirken çöpler türlerine göre farklı günlerde toplanıyor. Plastik atıkların ve cam şişelerin hem marketlerde hem de belediyenin belirlediği noktalardaki konteynerlere atılabildiği ülkede cam şişeler ayrıca renklerine göre de farklı konteynerlere atılıyor. Alüminyum içeren tencere ya da deodorant gibi atıklar ise başka bir konteynerde toplanıyor. Yüksek dozda kimyasal maddeleri içeren atıkların, tarihi geçmiş ilaçların ve yanıcı, patlayıcı özellikteki atıkların çöpe atılmasının yasak olduğu ülkede bu gibi ürünler, kullanım ömrünü tamamladıktan sonra satın alındığı yere götürülüyor.
İngiltere’de ürünlerin üzerinde geri dönüştürülüp dönüştürülemeyeceği yönünde ibareler var
İngiltere’de çöpler “kağıt”, “teneke”, “cam”, “plastik” ve “diğer atıklar” olmak üzere beş ana kategoride ayrıştırılıyor. Ayrıştırılan çöpler yine binaların belirli yerlerine konulmuş büyük konteynerlere atılıyor ve görevliler tarafından teslim alınarak çöp ayrıştırma merkezlerine götürülüyor. Bunun yanı sıra sokaklarda atık pillerin ve artık kullanılmayacak durumdaki küçük ev eşyalarının atıldığı ilave konteynerlerin bulunduğu ülkede, marketlerde ürünlerin üzerinde ürünün geri dönüştürülüp dönüştürülemeyeceği yönünde ibareler yer alıyor.
İtalya’da doğru ayrıştırılmayan çöpler yerinde bırakılıyor
İtalya’da ise çöpler “kağıt”, “plastik ve alüminyum”, “cam”, “demir”, yiyecek artıkları gibi “nemli atıklar” ve “karışık kuru atıklar” olmak üzere çeşitli kategorilerde ayrıştırılıyor. Ülkede ayrıştırmaya yönelik bölgeden bölgeye değişen yasal düzenlemeler var. Bunun yanı sıra çöp poşetlerinin şeffaf olması sebebi ile doğru ayrıştırılmayan çöpler hemen anlaşılıyor. Bu sebeple temizlik görevlileri ayrıştırılmayan çöpleri almayıp yerinde bırakıyor.
ABD’de cezalarla caydırıcılık sağlanıyor
Eyalet sistemi ile yönetilen ABD’de her eyalet bu konuda farklı bir yaklaşım uygulasa da geri dönüşüm uygulaması sıkı şekilde takip ediliyor. Washington’da “evsel atıklar”, “geri dönüştürülebilecek atıklar” ve varsa “bahçe atıkları ve organik atıklar” için en az üç ayrı konteyner, mülk sahipleri tarafından belediyeden bir bedel karşılığında alınıyor. Renklerine göre ayrılan konteynerlerin temin edilmemesi halinde ceza uygulaması bulunuyor. Öte yandan çöplerin yanlış ayrıştırılması ya da konteynerlerin fazla doldurulması halinde belediye görevlileri haneye ceza yazabiliyor.
Fransa’da çöplerini ayrıştıranlardan daha az vergi alınıyor
Fransa’da da ayrıştırma kuralları belediyeden belediyeye değişiyor ve genel bir uygulama bulunmuyor. Bazı kentlerde ayrıştırma isteğe bağlı bırakılırken, bazılarında çöplerin ayrıştırılması zorunlu ve bunun yapılmaması halinde cezai işlem uygulanıyor. Ayrıştırma yapılan bölgelerde belediye çöpleri “evsel atıklar”, “kağıt”, “metal”, “plastik” ve “cam” olmak üzere çeşitli kategorilerde topluyor. Ayrıca ülkenin bazı bölgelerinde vatandaşlar ödül sistemi ile teşvik ediliyor. Bazı belediyeler vatandaşlardan çöp miktarı kadar çöp vergisi alıyor. Bu sayede atıklarını ayrıştıranlar geriye kalan çöp miktarının azalması sayesinde daha az vergi ödüyor.
Bazı bölgelerinde depozito sisteminin de uygulandığı ülkede marketler, pet şişeleri geri getirmeleri halinde müşterilere, market içinde kullanabilecekleri bir kupon veriyor.
Güney Kore’de geri dönüşüm bilinci okulda aşılanıyor
Geri dönüşüm uygulamaları ile Asya’da öne çıkan ülkelerden Güney Kore’de çöpler “plastik”, “metal”, “cam”, “kağıt”, “ampul/aydınlatma” ve “polyester” gibi çeşitli kategorilerde ayrıştırılıyor. Vatandaşların konu hakkındaki bilinç seviyesinin oldukça yüksek olduğu ülkede, okullarda bu bilincin çocuk yaşta aşılanması için yoğun bir eğitim programı uygulanıyor. Yerel yönetimlerin ayrıştırma konusunda katı kurallarının olduğu ülkede, çöplerin yanlış ayrıştırılması halinde, görevliler çöpleri almıyor ve para cezası uyguluyor.
“Hem çevre hem de ekonomi için şart”
Soruları yanıtlayan Geri Dönüşümcüler ve Geri Kazanımcılar Derneği (GEKADER) Başkanı Fatih Eren, hem çevre hem de ekonomi için ayrıştırmanın evlerde yapılmasının şart olduğunu vurguladı.
Geri dönüşümün altın başlangıç noktasının evler olduğunu dile getiren Eren, “Ayrıştırma evde başladığı zaman organik atıklarla diğer atıklar birbirine bulaşmıyor. Bir yemek artığının, bir meyve kabuğunun ambalaj atığınıza bulaşması geri dönüşümü zorlaştırıyor.” diye konuştu.
Ayrıştırmanın temel dört kategorisini “metal”, “kağıt”, “plastik” ve “cam” şeklinde sıralayan Eren, bu atıkların evdeki herhangi bir yemeğe bulaşması halinde artık geri dönüştürülemeyeceğini vurguladı.
Almanya’da en son çöplüğün yaklaşık 25 yıl önce kapandığını, insanların her şeyi evde ayrıştığını anlatan Eren, şöyle devam etti:
“Dolayısıyla ayrıştırılan her şey geri dönüşüme gidiyor ve yüzde 100 kapasiteye yakın bir şekilde geri dönüşüm sağlanıyor. Bizde bu oran şimdilik yüzde 30’larda. Toplum olarak ilerleyen dönemlerde sıfır atığı yakalamak için elimizden geleni yapacağımıza inanıyorum. Bu bilincin yeni nesle aşılanması için ise geri dönüştürülmüş ürünleri kullanmamız lazım.”
Özelikle Almanya ve Kuzey Avrupa ülkelerinin bu konuda oldukça ileride olduğuna dikkati çeken Eren, “Bizim de onların uygulamalarını sürdürmemiz lazım. Tahminimize göre bu sene çöpe attığımız geri dönüştürülebilir ambalajların tutarı 75 milyar lirayı buluyor. Dolayısıyla biz bu 75 milyar liranın ne kadarını çöpe atmadan geri dönüşüme gönderebiliriz, buna bakmak lazım.” ifadelerini kullandı.
Geri dönüşüm uygulamalarının karbon salımını azaltma konusunda fayda sağladığının altını çizen Eren, geri dönüştürülmüş ürünler kullanan bir bireyin karbon ayak izini silmeye başladığını, bunu çevresel etkisinin ekonomik etkisinden daha önemli olduğunu dile getirdi.
Vatandaşı teşvik edecek uygulamalar
Evde ayrıştırma süreci için teşvik edici uygulamaların gerekliliğine dikkati çeken Eren, şunları söyledi:
“Depozito sisteminin başlaması halinde insanlar en azından içecek şişelerinin karşılığında bir bedel alacak. Bu, insanları geri dönüşüme teşvik edecektir. Yaklaşık kişi başı günlük 1 ila 1,3 kilogram ambalaj atığı üretiyoruz. 1 kilogramdan hesaplarsak, 4 kişilik bir aile için aylık ortalama 120 kilogram gibi bir rakam çıkıyor. Bu, yıllık 1440 kilogram plastik atık anlamına geliyor. Bugün en ucuz ambalaj atığının 5 lira olduğunu düşünürsek senelik 7 bin 200 liraya tekabül ediyor.”
Yerel yönetimlerin bu konuda çalışmalar yapabileceğini ifade eden Eren, “En azından evinde ayrıştırma yapan insanlardan, teşvik amaçlı, çevre temizlik vergisinin alınmaması lazım. Çünkü ambalaj atığından, zaten çevre temizlik vergisinden alacağı paranın neredeyse 10 katı gelir sağlamış olacak. Belediyelerimizin gelir kapısını başka bir yerden açmış olacağız. Dolayısıyla bu konuda teşvik edici çalışmalar yapılmasını bekliyorum.” diye konuştu.