Zor geçen 2021 yılını hedeflerine yakın iyi bir ciroyla kapatan Saydaş Plastik, satışlarında düşüş olmasa da ihracat iş birliklerinde kayıplar yaşadı. 2022 yılında öncelikle bu kayıpları telafi etmek istediklerini ifade eden Saydaş Plastik Genel Müdürü Erhan Sayan, ihracata odaklanacaklarını söylüyor. “Şu an 5 farklı ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu sayıyı hem ülke sayısı hem tonaj açısından artırabilmeyi hedefliyoruz. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere İngiltere ve Orta Doğu ülkeleriyle devam eden iş birliklerimizi daha geniş coğrafyalara yayarak sektörün öncüsü olmaya devam etmek istiyoruz” diyor.
1978 yılında faaliyetlerine başlayan Saydaş Plastik, Kocaeli-Gebze’de Marmara Geri Dönüşümcüler Sanayi Sitesi’nde açtığı üç fabrikasında çalışmalarını sürdürüyor. Vermiş olduğu kaliteli hizmetlerle kısa sürede sektörün liderleri arasında yerini alan Saydaş Plastik, kurulduğu günden bu yana gelişim odaklı bir şirket olarak “Eski Ambalajlar İçin Yeni Hayat” sloganıyla sektörü yakından takip ediyor. Saydaş Plastik olarak verdikleri hizmetin hassasiyeti ve yüksek sorumluluğuyla geri dönüşüm alanındaki çalışmalarını yoğunlaştırarak sürdürdüklerini belirten Saydaş Plastik Genel Müdürü Erhan Sayan, 2021 yılını hedefleri doğrultusunda kapattıklarını söylüyor.
“Pandemiyle mücadele ederken sektörümüzü derinden sarsan ve olumsuzluk yaşatan ithalat yasaklarına maruz kalmamış olsaydık hedeflediğimiz cironun çok daha üzerinde bir kapanış mümkündü” diyen Sayan, bu nedenle bazı fırsatları da kaçırdıklarını sözlerine ekliyor ve şunları söylüyor: “Şu an 5 farklı ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu sayıyı hem ülke sayısı hem tonaj açısından artırabilmeyi hedefliyoruz. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere İngiltere ve Orta Doğu ülkeleriyle devam eden iş birliklerimizi daha geniş coğrafyalara yayarak hem fiyatta hem kalitede daha iyi rekabet edebileceğimiz fırsatları yakalayarak sektörün öncüsü olmaya devam etmek istiyoruz.”
Erhan Sayan’la şirketin faaliyetlerini, hedeflerini ve geri dönüşüm sektörünün sorunlarını konuştuğumuz kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdik:
Sürdürülebilirlik artık tüm dünyanın gündemindeki en önemli konu. Siz şirket olarak sürdürülebilirlik çalışmalarına ne zaman, nasıl başladınız?
Saydaş Plastik bir aile şirketi. 1978 yılında baba mesleği olarak başladığımız geri dönüşüm yolculuğumuza ikinci kuşak 4 kardeş olarak devam ediyoruz. Tuzla Deri OSB’ de kurduğumuz ilk tesisimizi Marmara Geri Dönüşümcüler Sanayi Sitesine taşıyarak şu an 3 farklı tesisimizde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geçmişten günümüze geçen süre zarfında kendi bünyemizde organizasyonel yapımızı oluşturmuş, araç filomuzu büyütmüş, teknolojiyle paralel sürekli yenilediğimiz sistem ve üretimde kullandığımız makinelerimizle ürün ve hizmet kalitemizi her geçen gün artırıp geliştirmeye özen gösteriyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından almış olduğumuz izin ve lisans belgelerimiz kapsamında doğaya ve insana verdiği zararlar tüm dünyada kabul edilmiş kimyasalların depolandığı ambalajların güvenli ve yasal prosedürlerle toplanmasına, işlenmesine, geri kazanımına ve bertarafına dair her aşamasının bire bir içinde yer alıp kaçınılmaz olarak da takipçisiyiz. Diğer sektörlere nazaran oldukça meşakkatli ve hassas olan işimizin toplumda saygın bir yere taşınması için ciddi bir emek sarf ediyoruz. En önemlisi de verdiğimiz hizmeti, güven esasına dayalı bir sistem üzerine inşa ederek ilerliyoruz. Sürdürülebilirlik ve kıt kaynakların kullanımıyla nasıl başa çıkacağımız konusu, geri dönüşüm endüstrisi üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Döngüsel bir ekonomiyi sürdürmek hiç kolay değil ve sektörümüze ilişkin birçok zorlukla karşı karşıyayız ve bu döngüde amacımız bu zorlukların içerisinde yer alan iş verenler olarak hem çözümün hem kazancın bir parçası olabilmek.
*Sektörünüzde geri dönüşüm çalışmaları büyük önem taşıyor. Sizin geri dönüşüm, toplama ayrıştırma tesisleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Bu tesislerin kapasitesi nedir? Kaç kişiyi istihdam ediyorsunuz?
Evet, çok doğru. Artık geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik tüm dünyada büyük önem taşıyor ve bu kapsamda da ciddi çalışmalar yapılıyor. Geri dönüşüm işi riskli makine ve ekipmanlara dayanıyor. Sağlık ve güvenlik, ilk sırada yer alması gerekenler. Bizler de bu zincirin bir halkası olarak altyapı, eğitim ve iş koşullarından ötürü her zaman muhtemel riskler karşısında azami dikkatli ve anında müdahale edebilme konusunda gerekli donanımlara sahip olmak zorundayız. Tesise gelen atıkların depolama alanında ayrıştırma işlemlerini çok önemsiyoruz. İlk önce katı ve sıvı olanların tespiti iyi yapılmasını, sıvıysa katı atık haznesine, katıysa bertaraf bölümüne taşınmasını sağlıyoruz. Bu işlemlerin çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkilerini önlemek amacıyla da depo girişinde yağmur suyu ve atık su kanallarımız bulunuyor. Aynı zamanda kanal zeminini epoksiyle doldurarak toprağa geçişini de engelliyoruz. Cinsine göre sınıflandırılan hurda plastikleri ilk aşamada parçalama makinasında kırıyoruz ve havuzlarımızda ön arındırma işlemi, üzerindeki etiket ve kalıntıların yüzde 80’ini temizle işlemi ve son aşama yıkamayla tamamen temizleyip duruluyoruz. Daha sonra çırpma-sıkma makinesindeyse tüm zerreciklerinden arındırdığımız çapak malzemeyi granül dönüştürüp şişirme sektörüne uygun hammadde haline getiriyoruz. Bu sayede hurda plastiklerin geri kazanım işlemlerinin her aşamasını mevzuata uygun gerçekleştiriyoruz. Bu geri dönüşüm aşamaları için Saydaş Plastik kendi arıtma tesisini çevreye duyarlı bir şekilde projelendirerek faaliyete geçirdi. Bu sayede hem su tasarrufu sağlamış hem de doğanın kirlenmesinin önüne geçtik. Sınıflandırma işlemini yerine getiren çalışanlarımıza da mutlaka gerekli eğitimler veriyor her aşamanın birebir takipçisi oluyoruz. Herhangi bir riskin oluşmaması için gerekli önlem ve kuralların alınması ve aynı zamanda devamlılığını sağlayabilmesi, bir iş veren olarak öncelikli vazifemiz. Bu kapsamda hem alanında tecrübeli hem yeni mezun gençlere istihdam fırsatı vererek sektörümüzün büyümesine katkı sağlıyoruz ve şu an 110 kişiyi istihdam ediyoruz.
Üretim kapasiteniz hakkında bilgi verir misiniz?
Gelen hurda plastiklerin ayrıştırılıp kırılma işlemlerinden sonra PE çapak haline getirildiği 1’inci tesisimiz, kendi imalatımız olan bu çapakların HDPE granüle dönüştürüldüğü 2’nci tesisimiz ve kontamine olmuş atık ambalajların yenileme işlemlerinin yapıldığı 3’ncü tesisimiz olmak üzere aynı sanayi sitesi içerisinde 3 farklı yerde faaliyetlerimize devam ediyoruz. Yıllık toplam atık işleme kapasitemiz, adet bazında 61 bin, ton bazında ise 18 bin 250. Yıllık toplam HDPE granül üretim kapasitemiz de 16 bin ton. Deneyimli, yenilikçi ve profesyonel bir ekibe sahibiz. Kendimize ait araç filomuz sayesinde Türkiye’nin dört bir yerinden faaliyet alanımıza uygun hurda malzemeleri toplayarak kendi tesislerimizde işleme, yenileme ve dönüştürme çalışmalarını her aşamasını kendi bünyemizde titizlikle yapabildiğimiz bir kapasiteye sahibiz. Güncel teknolojiyle paralel Ar-Ge çalışmalarımız sayesinde müşterilerimizin kalite ve kullanım standartlarına uygun üretim yaparak hizmet standartlarımızı her geçen gün bir üst seviyeye taşıyabiliyoruz.
Şirketiniz 2021 yılını nasıl kapattı? Büyüme, ciro, ihracat, üretim rakamlarınız ne oldu?
Son 2 yıldır hem ülkemiz hem tüm dünya, çok zor koşullarda bir mücadele ortaya koydu Pandemi nedeniyle başta sağlık olmak üzere ekonomik açıdan da tüm insanlık ciddi olarak sarsıldı ve kayıplar verdi. Saydaş Plastik olarak 2022’ye kadar hiç ara vermeden çalışmalarımıza devam ettik. Yılı, hedeflerimize yakın iyi bir ciroyla kapattık. Pandemiyle mücadele ederken sektörümüzü derinden sarsan ve olumsuzluk yaşatan ithalat yasaklarına maruz kalmamış olsaydık hedeflediğimiz cironun çok daha üzerinde bir kapanış mümkündü. Üretim tonajlarımızda ve satış rakamlarımızda herhangi bir gerileme söz konusu olmadı, ancak kapasitemizi çok daha üst seviyelere taşıyabileceğimiz birçok iş birliği fırsatını bu yasak nedeniyle kaçırdık. Ne yazık ki özellikle de ithalat ve ihracat iş birliklerimizde pazar kayıpları oldu.
2022 yılı için hedefleriniz nedir?
Hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlarımızı büyüterek 2021 yılındaki kayıplarımızı tekrar kazanarak uygun potansiyelleri artırabilmeyi hedefliyoruz. Sahip olduğumuz kapasitemizi karşılayacak uygun hammaddeyi daha kısa sürelerde ve artan tonajlarda temin edebilecek şartları mümkün olabilen hızlı sürede tesis edebilmek için var gücümüzle mücadele edebilmek. Aynı zamanda derneğimiz GEKADER’in öncülüğünde sektörümüze ait sorunların ve yapılması gerekenlerin belirlenip çözümünde katkı sağlayabileceğimiz aktif bir rol üstlenebilmek de bir başka hedefimiz. Şu an 5 farklı ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu sayıyı hem ülke sayısı hem tonaj açısından artırabilmeyi hedefliyoruz çünkü bizim gibi üretim yapan şirketler için artık ihracat olmazsa olmaz. Aynı zamanda uzun yıllardır temiz, kaliteli ve nitelikli HDPE hurda plastik ithalatımız devam ediyor. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere İngiltere ve Orta Doğu ülkeleriyle devam eden iş birliklerimizi daha geniş coğrafyalara yayarak hem fiyatta hem kalitede daha iyi rekabet edebileceğimiz fırsatları yakalayarak sektörün öncüsü olmaya devam etmek istiyoruz.
Son 2-3 yılda geri dönüşüm konusunda neler yaptınız?
Doğru yatırımlar ve hızlı aksiyonları alarak hedeflerimizin üzerinde bir sonuç aldık diyebiliriz. Üretim ve tonaj konusunda hedeflerimizin üzerinde bir sonuç elde ettik. Hem sektörümüzün gelişimi hem müşterilerimizin farklı talepleri doğrultusunda Ar-Ge ve kalite anlamında teknik açıdan ciddi ilerlemeler kaydettik. İşinizi doğru ve müşteri memnuniyeti kapsamında yerine getirdiğinizde büyümenin hiçte tesadüfî olmadığını bizzat deneyimledik.
Yaptığınız teknoloji ve dijitalleşme çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?
Her alanda olduğu gibi geri dönüşüm teknolojisi ve dijitalleşmesi de her geçen gün değişim ve gelişim gösteriyor. Yeni yatırımlarımızı planlarken daha kısa sürelerde maksimum verim alabileceğimiz ve tasarruf sağlayabileceğimiz makine ve ekipmanlardan yana tercih etmeye çalıyoruz. Kalite testlerinde kullanılan cihazların da önemi de çok büyük ve recycle granüllerin daha verimli kullanılmasında etkendir. İşimizin ana hammaddesi hurda plastik olsa da her biri kendi sektöründe lider olan müşterilerimizin üretimlerinde kullandığı ikincil hammadde olması sebebiyle teknolojik makineler, Ar-Ge ve Ür-Ge yatırımları çalışmalarımızda vazgeçilmezdir ve tercih nedeni oluyor.
Geri dönüşüm konusunda 2022 yılında ve önümüzdeki 5 yılda ne gibi hedefleriniz bulunuyor?
Şu anki kaotik ekonomi koşullarında yarınların bile belirsiz olduğu bu ortamda bir yanıt verebilmek ve önümüzdeki 5 yıllık hedef planımızı aktarabilmek oldukça güç olsa da inancımıza, ülkemize ve kendimize olan güvenimizle yeni yatırımlarımıza devam ediyoruz. Önceliğimiz makine yatırımıyla sektördeki yerimizi büyüterek geri dönüşümde çıkabilecek yeni ürünlerle gamımızı çeşitlendirebilmek. Önümüzdeki süreçte hem ülkemiz ekonomisine hem istihdama artı kazanımlar sağlayabileceğimiz yatırım ve iş birliği fırsatlarının tüm sektörümüz için daha iyi koşullarda sağlanabilmesi ve sektörümüzün her açıdan desteklenerek büyümesi en büyük temennimiz.
“TÜRKİYE’YE CİDDİ TALEP VAR”
ANA GÜNDEM İklim değişikliği tartışması son yılların ana gündem maddesi haline geldi. Ayrıca etkileri artık daha fazla görünebilir boyutlarda. Sürdürülebilirlik ve kıt kaynakların kullanımıyla nasıl başa çıkmamız gerekliliği; hükümetler, şirketler ve vatandaşları giderek daha fazla sorgulamaya ve uygun çözümler bulmaya yöneltti. Ülkemizde ne yazık ki evlerde henüz bu ayrıştırma sistemine geçilememiş olması geri dönüşüm sektörümüz için büyük kayıp.
“SİSTEM KURULMALI” Devlet ve yerel yönetimler, özel sektörle iş birliği kurup bu sistemin hayata geçirilmesi ve işletilmesi için kolları sıvamalı. Geri dönüşüm alanında Türkiye elbette bazı projeleri hayata geçirmiş durumda ancak geri dönüşüm oranı hala oldukça düşük. İsveç modelinde olduğu gibi sistem kurulup bu sistem düzgün çalıştığında, geri dönüşüm alanında faaliyet gösteren şirketlerin kapasitesi ve üretim hedefleri yükselecektir. Hem çevrenin korunması hem geri dönüşümle atıkların ekonomiye yeniden kazandırılması amacıyla üretim ve istihdamın artırılması için geri dönüşüm sektörünün mevzuata uygun, kurumsal yapıyla endüstri şeklinde büyümesi gerekiyor.
“FIRSAT DEĞERLENDİRİLMELİ” Sektörümüzde bu işi bizim gibi profesyonel anlamda yapan şirketlerin her açıdan desteklenerek önünün açılması, eminiz ki ülkemiz ekonomisine ciddi katma değer sağlayacaktır. Gelinen koşullarda artık Türkiye’ ye çok ciddi bir talep var. Çünkü kur/TL bazında ucuz bir ülke konumuna geldik fakat paralelinde ithalata bağımlı olmamız ve fahiş oranlarda artan iç maliyetlerimiz nedeniyle bu fırsatları çok iyi değerlendiremediğimiz de ortada. Bunun tek çözümü de yıllardır bu işi layıkıyla yapıp başarılı sonuçlar elde etmiş başta sektör emekçilerinin öncü olacağı platformlarda hep beraber ortak bir fayda üzerinde yapacağımız çalışmalara bağlı.