PVC ilk kez geri dönüştürüldü

PVC veya polivinil klorür dünyadaki toplam plastik hacmi bakımından ise üçüncü sırada ve araştırmacılar bu plastiği dönüştürmeyi başardı.

PVC, gündelik şekilde kullandığımız plastiklerin büyük bir bölümünü meydana getiriyor. Hastane ekipmanlarında kullanılan plastiğin (boru sistemleri, kan poşetleri, maskeler ve daha fazlası) ve modern sıhhi tesisatlarda kullanılan boruların çoğu PVC’den oluşuyor.

Pencere çerçeveleri, dekoratif ürünler, dış cephe kaplamaları ve zemin döşemeleri PVC’den yapılıyor veya PVC barındırıyor. Elektrik kabloları bu maddeyle kaplanırken duş perdeleri, tenteler, brandalar ve giysiler de bu maddeden imal ediliyor.

PVC’nin Birleşik Devletler’deki geri dönüştürülme oranı ise yüzde sıfır.

“PVC İLE KİMSE UĞRAŞMAK İSTEMİYOR!”

Populer Science Türkçe tarafından aktarılan buluşa göre Michigan Üniversitesinde çalışan ve makale birinci yazarı Danielle Fagnani ile baş araştırmacı Anne McNeil’in öncülük ettiği bir araştırma takımı, PVC’yi kimyasal olarak faydalı maddelere geri dönüştürmenin bir yolunu keşfetti. Çalışmanın en beklenmedik kısmı ne mi? Araştırmacılar PVC’nin en zararlı bileşenlerinden biri olan plastikleştiricilerdeki ftalatları, bu kimyasal tepkimede aracı şeklinde kullanmanın yöntemini keşfetti.

Bilim insanlarının bulguları Nature Chemistry bülteninde yayımlandı.
Çalışmayı Michigan Üniversitesi Kimya Bölümünde doktora sonrası araştırma görevlisiyken tamamlayan Fagnani, “PVC kimsenin uğraşmak istemediği bir plastik çünkü kendine özgü problemleri var” diyor. “PVC genelde birçok plastikleştiriciden oluşuyor ve bunlar geri dönüşüm akışındaki her şeyi kirletirken, genelde de çok zehirliler. Ayrıca biraz ısıyla karşılaştığında çok hızlı bir şekilde hidroklorik asit yayıyor.”

Plastik genelde eritilerek veya mekanik geri dönüştürme adı verilen bir işlemle daha düşük kaliteli maddelere çevrilerek geri dönüştürülüyor. Fakat McNeil, PVC’ye ısı uygulandığı zaman malzemenin ana bileşenlerinden biri olan plastikleştiricilerin çok kolay bir şekilde sızmaya başladığını söylüyor.

NORMALDE DÖNÜŞTÜRMEK ‘HORMONLARI BOZUYOR’

Ardından ise geri dönüşüm akışındaki diğer plastiklere girebiliyorlar. Buna ilaveten hidroklorik asit, ısıyla birlikte PVC’den kolay şekilde ayrılıp yayılabiliyor. Geri dönüşüm ekipmanlarını aşındırabiliyor ve cilt ile gözlerde kimyasal yanıklara sebep olabiliyor ki bu durum, geri dönüşüm tesisinde çalışanlar için ideal bir şey değil.

Dahası, yaygın bir plastikleştirici olan ftalatlar çok zehirli hormon bozucu kimyasallar. Bu maddeler tiroit hormonuna, büyüme hormonlarına ve insanların da içinde bulunduğu memelilerde üremeyle ilişkili hormonlara müdahale edebiliyor.

Bu yüzden Fagnani, PVC’yi geri dönüştürürken ısı gerektirmeyen yeni bir yöntem bulmak için elektrokimya alanını araştırmaya başladı. Bu esnada kendisi ve takımı, geri dönüşümdeki en büyük güçlüklerden birini temsil eden bu plastikleştiricinin PVC’yi ayrıştırma yönteminde kullanılabileceğini keşfetmiş. Aslında bu plastikleştirici yöntemin verimliliğini artırırken, elektrokimyasal yöntem ise hidroklorik asit sorununu çözüme kavuşturuyor.

Fagnani “Hâlâ hidroklorik asit yaydığını fakat bunu çok daha yavaş, daha kontrollü bir hızda yaptığını keşfettik” diyor .

Kaynak

Bir yanıt yazın