Geri dönüşüm ile cari açık Yüzde 36 azalabilir

 

“Geri dönüşüm ile cari açık %36 azalabilir”

Sürdürülebilirlik günümüz dünya ekonomisinde hayati bir noktada yer alırken, geri dönüşüm sektörü de tarihte hiç olmadığı kadar büyük bir öneme kavuştu. Bünyesinde döngüsel ekonomi, iklim değişikliği, sürdürülebilirlik ve karbon ayak izi gibi kritik konu başlıkları taşıyan geri dönüşüm sektörü, gezegenin geleceği için çalışan nadir sektörler arasında yer almaya devam ediyor. Geri dönüşüm sektörünün ülke ekonomisine katkısı ve geleceğiyle ilgili konuşan Geri Dönüşümcüler ve Geri Kazanımcılar Derneği (GEKADER) Kurucu Başkanı Fatih Eren, “Türkiye mevcut büyümesini sürdürürse 2050’de 73 milyar dolarlık bir sektöre kavuşmuş olacak. Plastik geri dönüşüm sektörü, 2030 yılı itibarıyla plastik hammadde cari açığını yaklaşık yüzde 36 oranında azaltma potansiyeli sunmaktadır” dedi.

“Sektörün büyüklüğü 2050’de 900 milyar dolar olacak”

Türkiye’deki geri dönüşüm işletmelerinin, atıkları geri dönüştürerek Türkiye ekonomisine katma değer sağladığını söyleyen Eren, “2020’de atık bertaraf ve geri kazanım tesislerinde 127 milyon ton atık işlendi. 78,3 milyon tonu bertaraf edildi, 49,1 milyon tonu geri dönüştürüldü. Bu rakam da ülke ekonomisine yaklaşık 6 milyar dolarlık katkı sunduğumuzu gösteriyor. Toplam işlenen atık miktarı 2018’e göre yüzde 22 arttı” dedi. Plastik geri dönüşüm sektörünün carı açık dostu olduğunu belirten Eren, sektörün 2030 yılıyla birlikte cari açıkta yüzde 36 oranında azalma potansiyeli sunduğunu aktardı. Eren, “2050 yılında güncel fiyatlarla plastik geri dönüşüm sektörünün küresel pazar büyüklüğü 900 milyar dolar, Türkiye mevcut büyümesini sürdürürse 73 milyar dolarlık bir sektöre kavuşmuş olacak. Cari açık dostu olan plastik geri dönüşüm sektörü 2030 yılı itibarıyla plastik hammadde cari açığının yaklaşık yüzde 36 oranında azaltma potansiyeli sunmaktadır” diye ifade etti.

“Yüksek maliyet olmasaydı ihracat geliri 2 milyar TL’yi bulabilirdi”

Türkiye’deki geri dönüşüm sektörünün geçmiş yıllara kıyasla büyüme trendini sürdürmeye devam ettiğini vurgulayan Eren, “Sayıları her geçen gün artan geri dönüşüm tesisleri, kapasiteleriyle büyük beğeni toplayarak birçok Avrupa ülkesinin altyapısını da geride bırakıyor. Türkiye’nin bu başarısı beraberinde ihracat olarak tabloya yansıyor. Hem iç pazardan hem de Avrupa’dan ithal edilen geri dönüştürülebilir hurda atıktan sadece GEKADER özelinde 2022 yılı içerisinde yaklaşık 1 milyar 200 milyon TL’lik ihracat geliri elde edildiğini saptadık.  Enerji ve istihdam maliyetleri yüksek olmasaydı belki de ihracatta 2 milyar TL’lik gelir elde edebilirdik” ifadelerinde bulundu. Geri dönüşüm konusunda hala Avrupa ülkelerinden geride olunduğunu aktaran Eren, “2023’te ev ve ofislerde ayrıştırma, atık yönetimi ve bertaraf konusunda önemli adımlar atılacaktır. TÜİK’in rakamlarına göre 2018 yılında sayısı 2223 olan lisanslı tesis sayısı 2020 yılında 2752 olarak ölçümlenmiştir. Geçmiş dönemdeki ivmeye bakarak yorumlamak gerekirse, 2022 yılı sonunda ise 2900 civarında olduğunu düşünmekteyiz” ifadelerini kullandı.

“Sakarya Yeşil OSB 100 bin kişilik istihdam sunacak”

Artan iş hacminin sektörel anlamda büyümeyi de beraberinde getirdiğini ifade eden Eren, Türkiye’nin coğrafi avantajıyla birlikte geri dönüşüm sektörünün, teknolojik, yerli ve yabancı yatırımcıların son dönemlerde radarına girdiğini söyledi. Eren, “Birçok alanda faaliyet gösteren organize sanayi bölgeleri, sektör bazında dinamik bir iş ağı sağlarken diğer taraftan işletme maliyetlerini de az indiriyor. Geri dönüşüm sektörü temsilcileri üretim yapmak için tesis bulmakta zorlanıyor. Yeşil OSB’lerin sayısının artması gerekiyor. Zira Türkiye hem üretimde hem de ihracatta artık daha üst seviyelerde seyrediyor. Dolayısıyla yeşil organize sanayi projelerinin de önemi artıyor. GEKADER olarak Sakarya’da geliştirmeyi planladığımız projeler arasında organize sanayi bölgesi de yer alıyor. İlk etapta 150 firmaya ev sahipliği yapacak EKO Endüstriyel Yeşil Organize Sanayi Bölgesi kademeli olarak 250 firmaya kadar kapasitesini artırabilecek. Doğrudan 25 bin, kademeli olarak 100.000 kişiye iş imkânı da sunacak” dedi.

“Atık malzeme yetersizliği ithalatı tetikliyor”

Geri dönüşüm sektöründe 4 önemli sorunun göze çarptığını belirten Eren,  bu sorunları enerji maliyetlerinden kaynaklı fiyatlardaki istikrarsız tablo, kalifiye personel yetersizliği, istihdam maliyet artışlarıyla iç pazarda talebin altında kalan geri dönüştürülebilir atık malzeme yetersizliği ve ihracat sorunları olarak sıraladı. Toplumsal sorunlar nezdindeyse, hızlı nüfus artışının hızlı tüketimi ve atık oluşumunu da beraberinde getirdiğini kaydeden Eren, “Bu bağlamda, artan atık hacmi nedeniyle yaşanan zorluklar, mümkün olduğunca az veya sıfır atık üretmeyi ve tüketmeyi amaçlayan bir ‘atık yönetimi yaklaşımı’ gerektirmektedir. Hem doğal kaynakların korunması hem de çevre kirliliğinin önüne geçilmesi adına geri dönüşüm sektörü devreye giriyor. Sürdürülebilir kalkınma yaklaşımı çerçevesinde atık yönetimi, doğal kaynakları ve sınırlı kendini yenileme, geri dönüşüm ve sosyal, çevresel ve ekonomik etkilerini dikkate alarak önem kazanmaktadır. Atık yönetiminin en önemli ayaklarından biri olan geri dönüşüm de bu nedenle kritik derecede öneme sahiptir. Ancak bu önem ne yazık ki toplum tarafından yeteri kadar bilinememektedir” diye ifade etti. Sektörün gündeminde bugünlerde geri dönüştürülebilir atık ithalatının yer aldığını söyleyen Eren, evlerde atık ayrıştırmanın yetersiz kalması, dolayısıyla da hurda atık kıtlığının ithalatı tetiklediğini vurguladı.

İhracatta 2 kat artış beklentisi

Geri dönüşümde ihracat konusunda İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) kurumuna gelecek dönemde büyük görevler düştüğünü belirten Eren, “İKMİB ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) gibi birliklerin çalıştay buluşmalarına geri dönüşüm sektöründe ihracat yapan firmaları da dahil etmeleri ve gelecek dönem global pazar stratejileri konusunda istişare edilmesi gerekiyor. Tespit edilen hedef ülkelerdeki pazar beklentileri analiz edilerek doğru stratejilerle Türk geri dönüşüm sektörüne bilgiler verilmeli” dedi. Eren, “Yeni yılla birlikte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın depozito iade sisteminin 81 ile yayılmasını takip edeceğiz. Evlerde ayrıştırma, geri dönüşüm konusunda Avrupa ülkelerinden çok gerideyiz. 2023’te ev ve ofislerde ayrıştırma, atık yönetimi ve bertaraf konusunda önemli adımlar atılacaktır. Dolayısıyla artan teknoloji ve tedbirler doğrultusunda ihracatta iki katına yakın bir artış bekliyoruz” ifadelerini aktardı.

Kaynak

Bir yanıt yazın